
Yıllar içinde biriktirdiğimiz Eyüp Selahattin’in sergüzeştlerini hizmetinize sunuyorum.
Eyüp’ün Kemik ortopedisi asistanlığına girişinin
gerçek öyküsünü geçmişte anlatmıştık. Madem yeri
gelmiştir, duymayanlar için yeniden besteliyoruz.
Sevgili Hacettepezedeler:
Hepiniz şahitsiniz; Eyüp rezili bu fakire yine
sataştı; Allah ıslah etsin. Lâkin bizim de istemeyerek
cevap vermemiz zorunlu oldu.
Eyüp günlerden bir gün fakirin yanına gelip,
Ortopedinin asistan olma şartlarının tam ona göre
olduğunu, velhâsıl başını vuracağını söylemiş idi.
Biz de gûya ilgileniyormuş gibi yaparaktan şartların
ne olduğunu sual ettiğimizde elindeki listeden bir bir
okudu.
1. Sapına kadar erkek olmak
2. 50 yaşından gün almamak ve askerliğini henüz
yapmamış olup, yapmaya da niyeti olmamak.
(“Oğlum bu psikiatri asistanlık şartları değil miydi?” diye sorduğumuzda bizi tersleyip psikiatrinin şartlarının daha bile ağır olduğunu
iddia etti.)
3.Dahiliye ve Pediatri rotasyonlarından en az birer
defa çakmak.
4. Silkmede 40 koparmada 50 kiloluk çimento torbasını
havalara kaldırabilmek.
5. Her ne kadar asistan adaylarının tümü erkekse de,
“n’olur n’olmaz” düsturu kavlince asistanlık sırasında
hamile kalmıyacağına dair noter huzurunda belge
imzalamak.
İşte yüzü.. nice yalvardıysak da bu Eyüp’u caydıramadık
ve sınava girip, maalesef başarıyla asistan olmuş idi..
Gerisi kendisinin anlatması, vebâli de kendine ; aldı Eyüp :
“Sınavdan bir hafta önce, Hacettepe kütüphanesinin
yerini, önceden hiç gitmişliğimiz olmadığından, sora
sora bulduk.
Ortopedi rafındaki tek kitap olan 10 sayfalık
“Mufassal Kemik Ortopedisi” nâm kitabı ödünç alıp
bir hafta içinde sular seller gibi ezberledik ki
sınavda mahçup olmayalım. Sınava girmemizle, Şükrü
Bayındır hocanın en kazık sorusu olarak bilinen, “Kalp
nedir ?” sorusunun yanıtını, hâliyle önceden çalışıp ezberimize
almış olduğumuzdan, “Kalp adi bir kas parçası olup,
görevi kemiklere kan basmaktır, başüstüne hocam !”
diyerekten yanıtlamamızla, Şükrü hocamızın anında
didelerinden (gözlerinden) yaşlar süzülmüş, fakiri
kucaklayaraktan bağrına basmış, af buyurun, alnımızdan
şakkadanak öperekten, “Türk milletinin yiğit evladı !!!
, memleket senden nice Nobel’ler bekliyor”
diyerekten, salondaki herkesi hıçkırıklara gark etmiş
idi..”
Ortopediye heves eden sınıfımızın en güçlü kızları, çimento torbası kaldırmak için günlerce çalışmalarına karşın, diğer şartları yerine getiremedikleri için, heyhat sınava bile alınmamışlar idi.
(Eyüp’ten nakleden)
FPT Timur
