EYÜP SELAHATTİN ÖYKÜLERİ

eyup selahattin-face book

Yıllar içinde biriktirdiğimiz Eyüp Selahattin’in sergüzeştlerini hizmetinize sunuyorum.

Eyüp’ün Kemik ortopedisi asistanlığına girişinin

gerçek öyküsünü geçmişte anlatmıştık. Madem yeri

gelmiştir, duymayanlar için yeniden besteliyoruz.

Sevgili Hacettepezedeler: 

Hepiniz şahitsiniz; Eyüp rezili bu fakire yine

sataştı; Allah ıslah etsin. Lâkin bizim de istemeyerek

cevap vermemiz zorunlu oldu. 

Eyüp günlerden bir gün fakirin yanına gelip,

Ortopedinin asistan olma şartlarının tam ona göre

olduğunu, velhâsıl başını vuracağını söylemiş idi. 

Biz de gûya ilgileniyormuş gibi yaparaktan şartların

ne olduğunu sual ettiğimizde elindeki listeden bir bir

okudu. 

1. Sapına kadar erkek olmak 

2. 50 yaşından gün almamak ve askerliğini henüz

yapmamış olup, yapmaya da niyeti olmamak.

(“Oğlum bu psikiatri asistanlık şartları  değil miydi?” diye sorduğumuzda bizi tersleyip psikiatrinin şartlarının daha bile ağır olduğunu

iddia etti.) 

3.Dahiliye ve Pediatri rotasyonlarından en az birer

defa çakmak. 

4. Silkmede 40 koparmada 50 kiloluk çimento torbasını

havalara kaldırabilmek. 

5. Her ne kadar asistan adaylarının tümü erkekse de,

“n’olur n’olmaz” düsturu kavlince asistanlık sırasında

hamile kalmıyacağına dair noter huzurunda belge

imzalamak. 

İşte yüzü.. nice yalvardıysak da bu Eyüp’u caydıramadık

ve sınava girip, maalesef başarıyla asistan olmuş idi.. 

Gerisi kendisinin anlatması, vebâli de kendine ; aldı Eyüp : 

“Sınavdan bir hafta önce, Hacettepe kütüphanesinin

yerini, önceden hiç gitmişliğimiz olmadığından, sora

sora bulduk. 

Ortopedi rafındaki tek kitap olan 10 sayfalık

“Mufassal Kemik Ortopedisi” nâm  kitabı ödünç alıp

bir hafta içinde sular seller gibi ezberledik ki

sınavda mahçup olmayalım. Sınava girmemizle, Şükrü

Bayındır hocanın en kazık sorusu olarak bilinen, “Kalp

nedir ?” sorusunun yanıtını, hâliyle önceden çalışıp ezberimize

almış olduğumuzdan, “Kalp adi bir kas parçası olup,

görevi kemiklere kan basmaktır, başüstüne hocam !”

diyerekten yanıtlamamızla, Şükrü hocamızın anında

didelerinden (gözlerinden) yaşlar süzülmüş, fakiri

kucaklayaraktan bağrına basmış, af buyurun, alnımızdan 

şakkadanak öperekten, “Türk milletinin yiğit evladı !!!

, memleket senden nice Nobel’ler bekliyor”

diyerekten, salondaki herkesi hıçkırıklara gark etmiş

idi..”

Ortopediye heves eden  sınıfımızın en güçlü kızları, çimento torbası kaldırmak için günlerce  çalışmalarına karşın, diğer şartları yerine getiremedikleri için, heyhat  sınava bile alınmamışlar idi. 

(Eyüp’ten nakleden)

FPT Timur 

balik eyup

Leave a comment