Aşık olunca insan , boynunun altındaki tiroid bezi kabarırmış , şakakları terlermiş ve gözüne bakınca da , insanın aşık olduğu anlaşılırmış… Daha doğrusu o anlarmış.
Meğer adam “aşk doktoru’ymuş” ! Kendisi iletişim okumuş ama , galiba ilgi alanı
“Aşk”mış.
İkinci karısıyla (!) TV da idi . Son derece ciddi olarak konuşuyordu…
Ne desem ? Bilemedim !
Herhalde sadece cinsel aşktan konuşuyorlardı.
Haberal’ı tanısalardı , bazı insanların yaşam tarzından onların mesleklerine , ülkelerine olan aşklarının da anlaşılabileceğini bilip söylerlerdi.
Köksal Toptan , Haberal’ın tutukluluğu sırasında , arkadaşlıklarından kaynaklanan ilgisini göstermekten çekinmiş.
Haberal’ın tahliyesinden sonraki ilk karşılaşmalarında da sanki hiçbirşey olmamış gibi gülerek gidip öpmüş.
Bu an da bir fotoğraf ile tesbit edilmiş.
Amerika’da yaşayan Hacettepe mezunu , çocuk Onkoloji profesörü sayın Timur Sümer , Rıfat Serdaroğlu’nun yazısını okuyunca
” bir farenin bir kediye güldüğünü görürsen , bil ki bir kaçış deliği vardır”
Yorumunu yapmış…ve yazıyı bana göndermiş.
Yazının başlığı ; “Köksal Toptan”
10 /08/2013
İlk Kurşun ( gazete? )
Mutlaka okunması gereken , müthiş bir yazı!
Allah kimseyi bu duruma düşürmesin !
Hani derler ya ” içimin yağı eridi” diye…
İşte tam o vaziyetteyim.
Ama ,
Bazan insanlar çok istedikleri şeyleri bazı nedenlerle gerçekleştiremezler.
Mesela ben Haberal’ın merhum babası vefat ettiğinde , cenazesine gidemedim. Gidemediğim gibi bir çiçek yollamayı bile akıl edemedim.
Hatırlarsanız sayın Mehmet Haberal’ a , Silivri’den izin çıkmamıştı ,
babasının cenazesi için ; o zaman ki yasalar el vermiyordu.
Ne yapalım vicdan meselesi.
Aynı şekilde çok saygı duyduğum Emin Çölaşan ‘ ın annesi için de aynı haltı yedim. Yine çiçeği bile akıl edemedim.
Yine arkadaşım Fatih Hilmioğlu’nun , mahdumunun cenazesine de katılamadım ama en azından çiçek yollayabilmiştim.
Bu hataların oluşmasında iş yoğunluğumun çok etkisi olmuştur.
Aslında ,günümüzde. bu üçü de ; Haberal , Hilmioğlu ve Çölaşan öyle korkusuzca yaklaşılabilecek insanlar değillerdir !
Bütün Silivri eşrafında da olduğu gibi…
Korku insana mahsustur derler !
Deyip belki de hoş karşılamak lazım ! Beni değil ; Köksal Toptan’ı…
Ve tabiî diğerlerini …
Adam diyor ki
aşık olunca ; insanın tiroidi kabarır !
O sırada işaret parmağı ile çenesinin altını gösteriyor !
Bir kere kabaran , tiroid mi her neyse (!) orda değil ki !
İşi bilmek lazım. Ne çabalıyoruz anlamıyorum ; yok meslek aşkı , yok ülke aşkı …
Daha kolay birşey okuyup AŞK DOKTORU olmak varken …
Dr. Zafer Öner