KARDEŞİM BİRNUR’UN ALTMIŞDOKUZUNCU KEZ YAŞA BASMAMIZ MÜNASEBETSİZLİĞİ İLE YAZDIĞI LAYİHADIR
TS
BİRNUR VE ABİSİ
Abim Timur Sumer, o gün de akşamı etmiş, yatmaya hazırlanmaktaydı. Uykuya geçmeden önce yapması gereken mühim işlerini tamamlamıştı. Allah kabul ederse önce dişlerini fırçalamış, sonra da üç adet kız kardeşini yataklarının altındaki öcülerden haberdar etmiş ve itina ile hazırladığı lokumlu sandviçini yatakta yemek üzere pijamasının cebine yerleştirmişti. Bisküvi arası lokumundan bir ısırık alıp, karşı yatakta uyumaya hazırlanan kardeşi Oya’ya;
-Yatağının altındaki korkunç öcülere rağmen iyi uykular temenni ederim diye seslendi.
Muhtemel bir baba baskınına tedbir alaraktan, Coğrafya kitabının arasına Tommiks’in Lanetli Ada macerasını yerleştirip yattı. Uykuya dalmadan önce; bisküvi arası lokum ve Coğrafya arası Tommiks, bünyesine pekiyi gelmekte idi. Allah şifalar versindi.
BİRNUR, ŞULE, TİMUR
Babasının yan odadan gelen sekiz silindirli ve bin beş yüz beygir çekiş güçlü traktör kıvamındaki horultusuna güvenerekten, Yüzbaşı Tommiks ve Konyakçının maceralarına dalıp gitmişti ki, odanın kapısı aniden açılıverdi. Daha önceki tecrübelerinin ışığı altında çizgi romanını derhal yastığın altına tıkıştırıp, Coğrafya kitabını bağrına basan Timur, babasına iyi geceler demek üzere kapıya doğru döndü. Hii, Allah muhafaza bir de ne görsündü?
OYA VE TİMUR
Coğrafya hocası Ömer Bey çizgili pijaması, terlikleri ve rabbiyesiri silinmiş suratı ile kapıda dikilmekte idi. Besbelli, Timur’a 0,5 ten 1’e tamamlayarak verdiği sözlü notu yüzünden adamı uyku tutmamıştı. Fazladan verdiği yarım notu geri almaya mı gelmişti neydi? Hocasının gece vakti odasına teşrifinden gayet etkilenen Timur, derhal yatağın üstüne çıkıp saygı duruşuna geçti ve hayretler içerisinde sordu:
- Hocam gecenin kör vaktinde bizim evde ne işiniz var? Zahmetler olmuş, ben yarın okula gelirdim valla. Yazılı mı yapacaksınız, sözlü mü?
Coğrafyacı Ömer, hiddetle bağırdı:
– Başlatma yazılından sözlünden uyku sersemi tembel adam! Sınıfta bırakmadan önce sana son bir şans vereceğim. İn o yatağın üstünden, düş önüme uzaya gidiyoruz. Sana oralardan dünyanın kaç bucak olduğunu göstereceğim. Meridyenlerin paralellerin dizilişini karşıdan görerek daha iyi idrak edersin inşallah.
Timur, tevekkül içinde yataktan atlayarak, terliklerini giyip Ömer Beyin önüne düştü. İçinden:
- Hadi bakalım hayırlı işler Timurcuğum oğlum dedi kendi kendisine. Hapı yuttuk, demek kaderde ve müfredatta bu da varmış. Uzaya gidip, orada da Coğrafyacı Ömer’in rahle-i tedrisinden geçeceğiz. Zaten bu adam kaç senedir dünyayı bana dar etti. Bakalım fezada sözlü yapıp kaç verecek.
Birlikte bahçeye çıkıp, kapıda bekleyen uzay aracına bindiler.
-Yahu hocam, bari evdekilere haber verseydim. Şule’yi muleyi yanıma alsaydım. Gidip de dönmemek var, gelip de bulmamak var diyecek oldu ki, hocası elinin tersiyle ensesine bir şaplak attı ve
_ Yürü! Çok konuşma tembel teneke. Işık hızı ile gidip döneceğiz. Anan- baban biz dönene kadar uyanmazlar. Gece vakti sana özel ders veriyorum. Parasını babandan alacağım gör bak dedi.
Timur uyku sersemi sızlandı:
- Hocam be, ben bu coğrafyayı hiç sevmem esasen. Söz veriyorum, billahi de doktor olacağım. Astronomi işine otuz sene sonra el atmayı planlıyorum. Gitmesek olmaz mı? Of be, bu ne şeb-i yeldadır yarabbi.
Coğrafyacı Ömer, pijamasını çekiştirip uzay aracının şoför mahalline geçti ve biçare talebesini tekrar azarladı:
- Ben şimdi sana göstereceğim Holmes’in kuyruklusunu kuyruksuzunu boyu devrilesice deyip, gaza bastı.
İris Nebulası’nı sollayıp, Timur’un Neptün ile Plüton’un komşu olduğunu iyice anlaması için Satürn’de bir çay molası verdiler.
Zambiya’nın bitki örtüsüne ve Adıyaman’ın yeryüzü şekillerine Uranüs cephesinden bir bakış fırlattılar. Coğrafyacı Ömer, kâinatın her köşesinde aynı Coğrafyacı Ömer’di. Hem zalimdi, hem haindi. Abiciğime dünyanın da, fezanın da kaç bucak olduğunu göstermiş ve sözlü notu olarak yine 1,5 dan 2 vermişti. Işık hızı ile dünyaya dönüş yolunda, her daim olduğu gibi;
-Sana kanaatim yok Timur Sümer, allah seni bildiği gibi doktor yapsın dedi.
Bir türlü sabahlar olmamıştı be. Yahu birader bu ne Şeb-i Yelda idi.
Annesinin:
- Timur kalk, sabah oldu okula geç kaldın, yorganın yere düşmüş, açıkta kalmışsın seslenişine şöyle cevap verdi;
- Hocam atmosferde yanan bir göktaşı görüyorum. Saman Yolu’nun köşesinden sağa sapın da eve dönelim.
Abiciğim doğum günün kutlu olsun.
Birnur