Kalburun saman içre olduğu bir zamanda, Hz. Nuh tüm
hayvanatı toplamış dertlerini dinler imiş. Davedir,
“Nuh hazretleri, boynumun eğriliğinden pek
müştekiyim. Ne olur şunu düzeltiver” derken, Zürafa
ise “Sayın peygamberim, şu boynumuzu az bir
kısaltıver” diye yalvarır, cümle hayvanatise başka bir
uzvundan dert yanar imiş. Sonunda tavuk da huzura
gelip, “Oh benim güzel peygamberim..her
yumurtlayışımda kıçımız fena acımakta..bas bas bağırıp
mahalleyi ayağa kaldırmaktayız. Kerem et, ya şu
yumurtayı az biraz küçült ya da kıçımızın deliğini bir
iyicene büyüt” diye yalvarması var.
