20 MART, 2015
AŞIK VEYSEL, GÜNEBAKAN ÇİÇEKLERİ VE NEVRUZ BAYRAMI VE GÜNEŞ TUTULMASI
Bu yıl Nevruz bayramında güneş tutuldu. Bence bilerek ve amaçlı tutuldu. Sevgili sınıf arkadaşım Dr. Erdal Akalın da bu olayı İstanbuldan görüntüledi ki, hepimize ibret olsun.
GUZELLIGIN ON PARA ETMEZ : TIKLAYINIZ
“Deli gönül ne gezersin
Geze geze yorulman mı
Ne kazandın bu sevdadan
Vazgeç desem darılman mı”
Bakın nâh şuracığa yazıyorum, ömrümüzün geri kalan kısmında “ilkbahar ILIMI” bir daha katiyyen 21 Mart’ta değil, 19 ya da 20 Mart’ta olacaktır; tüm “Nevruz”culara duyurulur”
Yukardaki bu uyarıyı 2 yıl önce 21 Mart’ta yazmış idik; söz verdiğimiz üzere bu yıl “Nevruz” 20 Mart’a denk geldi ve yenisini yazmaya erindiğimizden eski risâlemizi az bir değiştirip yeniden gönderelim dedik.
“Delisin gönül delisin
Güzellere cilvelisin
Bu işleri bilmelisin
Çiçek olsan derilmen mi”
Çok değil bir milyar yıl kadar önce, sevgili dünyamız güneşimizin çevresini tavafa başladıktan az bir sonra, yolunu yitirmiş koca bir kitlenin dünyamıza çarpmasıyla hem ay dedemiz oluşmuş hem de dünyamızın ekseni 23 derece kaykılıvermiş idi. Bu kaykılma sonucu ise mevsimler oluşmuş, sevgili dünyamızı da börtü böcek sarıvemiş idi.
Bu eksen kaykılması yüzünden, her 21 Mart’ta ekvator halkamız güneş yörünge halkasıyla çakıştığından, bu durum
“İLKBAHAR ILIMI” ya da “vernar equinox” tesmiye edilip, güya, gece ve gündüz birbirine eşit olduğundan “NEVRUZ” geldi hoş geldi diyerekten bayram etmekteyiz.
Şimdilerde ise, devasa ateşler yakıp, ele güne hoşgörü ibreti olsun muradı ile, büyük elçileri ve dahi politikacıları ateş üzre hoplatıp alkışlayeraktan, suretlerini gazetelere basmayı iş edinmişizdir.
“İnc elekten elenirsin
Diyar diyar dolanırsın
Akar çağlar bulanırsın
Hiç bir zaman durulman mı”
İmdiii ve de lâkin:
1. Gece ve gündüz asla eşit olabilemez. Zîra güneşimiz, battıktan sonra bile, atmosfer kırması yüzünden, 1.5-6 dakika görünmesini sürdürmektedir.
2. Üstelik hem güney hem de kuzey kutbunda bu sırada güneş asla batmayıp Mevlevî dervişi misâli, ufka paralel dolanıp durmaktadır.
Yıllar önce aklı sivri bazı bilim adamları, “acep günebakanlar güneşi ne kadar izlerler” merâkı ile günebakan çiçeklerini güney kutbunda dikmişlerdi de, zavallım günebekanlar güneşe bakaraktan döne döne boyunlarını yeni yunmuş çamaşır misâli burup, hepten telef olmuşlar idi.
“Yüce dağın menekşesi
Sesin güzeller neş’esi
Gönlümün billûr şişesi
Taşa çalsam kırılman mı”
Bin dokuzyüz altmışlı yıllardayız ki bıyıkları yeni ter basmış, çoğumuzun sedâsı sopranodan baritona, bazen de tenora terfi etmiş, okulumuz korosunda, Nobel almak için söylüyorsam nâmerdim, pek çok sevdiğimiz Tatyos efendinin Rast eserini terennüm etmekteyiz.
“Bir gönlüme bir hâli perişânıma baktım
Zâlim seni yâd eyleye, ah eyleye çaktım”
Hiç birimiz “çaktım” sözcüğünün anlamını çivi çakmaktan öte bilmediğinden, sağ olası Yavuz hafta sonu Adana’ya gidip rahmet olası babasından öğrenmiş de, bize de sevâbına öğretivermiş idi.
Ekimizde, teleskopun üzerine tünemiş yakınlaştırıcı resim çekiciyle çekmiş olduğumuz “Avcı” (“Orion) burcunu ve bulutsusunu, ve dahi arkadaşım Clay Kesslerin görütülediği “At başı” bulutsusunun gorüntüsü gönderiyorum ki mizâcınız açılsın.
“Söyletme garip Veysel’i
Kâhi uslu kâhi deli
Candan sevdiği güzeli
Tenha bulsan sarılman mı”
(AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU)
UZUN İNCE BİR YOLDAYIM : TIKLAYINIZ
Gözleriniz hep yükseklerde olsun,
Hakîr’i pür taksîr,
Dr. Timur Sümer
2 thoughts on “GÜNEŞ TUTULMASI, GÜNEBAKAN ÇİÇEKLERİ VE NEVRUZ BAYRAMI”